Gitara gönül vermiş birçoğumuzun ortak hayalidir o ilk tını, parmaklarınızın altında canlanan o eşsiz melodi… Ne yazık ki, yeni bir enstrümanın dudak uçuklatan fiyat etiketini görünce bazen hevesimiz kırılır, değil mi?
İşte tam da bu noktada, ikinci el piyasası, adeta bir kurtarıcı gibi karşımıza çıkıyor! Benim de ilk gitarımı yıllar önce, o arayışın verdiği tarifsiz bir heyecanla bulmuştum; o deneyimin keyfini asla unutamam.
Bazen bir online ilan platformunda ya da şehrinizin o küçük, keşfedilmemiş müzik dükkanının arka rafında, ruhu olan, hikayesi olan bir enstrümanla göz göze gelirsiniz.
Ancak bu heyecanlı “hazine avı”nda dikkat etmeniz gereken çok kritik detaylar var; zira her parlak görünen ürün beklediğiniz gibi olmayabilir ve özellikle artan dolandırıcılık vakalarıyla birlikte, doğru seçimi yapmak her zamankinden daha önemli.
Peki, hayalinizdeki o sesi yakalarken nelere odaklanmalıyız?
Peki, hayalinizdeki o sesi yakalarken nelere odaklanmalıyız? Aşağıdaki yazıda detaylıca öğrenelim.
Gitarın Ruhunu Keşfetmek: Görsel Detaylar ve İlk İzlenimler
İkinci el bir gitar bakarken, çoğu zaman ilk bakışta sadece parlaklığına ya da bilinen markasına aldanırız. Ama inanın bana, o ilk görsel muayene, gitarın size fısıldayacağı ilk sırlar gibidir.
Ben ilk gitarımı alırken o kadar heyecanlıydım ki, az kalsın yüzeysel bir kontrolden sonra alıp gidecektim; neyse ki son anda bir arkadaşımın uyarısıyla daha detaylı bakmaya başladım.
İşte o an anladım ki, gitarın ruhu detaylarda saklıymış! Dış görünüş, sadece kozmetik değildir; aynı zamanda enstrümanın geçmişi ve geleceği hakkında da çok şey anlatır.
Gitarı elinize aldığınızda, ona bir sanat eseri gibi bakın; her bir çizik, her bir aşınma, onunla çalınan notaların ve yaşanmışlıkların izi olabilir. Bu yüzden, acele etmeyin, yavaşça inceleyin ve gözlerinizi dört açın.
1. Gövde ve Sap Kontrolü: Çatlaklar, Deformasyonlar ve Dökülen Boyalar
Gitarın gövdesi ve sapı, adeta iskeleti gibidir; sağlam olmaları her şeyden önemlidir. Benim en büyük korkum, bir gitarda gizli bir çatlak bulmaktı. Özellikle akustik gitarlarda, köprü çevresindeki çatlaklar ya da sapın gövdeye birleştiği yerdeki ayrılmalar can sıkıcı olabilir.
Bunlar sadece estetik kusurlar değil, ses kalitesini ciddi şekilde etkileyebilecek, hatta ileride büyük masraflara yol açabilecek sorunlardır. Sapın düzgünlüğünü kontrol etmek için gitarı göz hizasına getirip sapa doğru bakın, yaylanma ya da yamukluk var mı diye dikkat edin.
Eğer sapta ciddi bir eğrilik varsa, bu gelecekte akort sorunlarına ve çalma zorluklarına yol açabilir. Ayrıca, boya dökülmeleri veya derin çizikler sadece görsel değil, ahşabı nem ve sıcaklık değişimlerine karşı savunmasız bırakabilir.
Bu nedenle, gitarı ışığa tutarak her açıda incelemek, adeta onunla bir sessiz diyalog kurmak gibidir; size neleri sakladığını fısıldayacaktır.
2. Tuşe ve Perde Kondisyonu: Parmaklarınızın Dans Ettiği O Alan
Tuşe, yani klavye, parmaklarınızın üzerinde dans ettiği yerdir ve çalma konforunuzu doğrudan etkiler. Perdelere dikkatlice bakın; aşınmış, çukurlaşmış perdeler (fret wear), özellikle ilk pozisyonlarda gitarın entonasyonunu bozabilir ve notaların temiz çıkmamasına neden olabilir.
Gitarı denediğinizde, her perdede temiz sesler alıp almadığınızı kontrol edin. Eğer perdeler olması gerekenden fazla aşınmışsa, bu ileride “fret level & crown” gibi pahalı bir işlem gerektirebilir.
Ayrıca, tuşenin kurumuş veya çatlamış olup olmadığına bakın; özellikle kış aylarında ahşap kuruyabilir. Bu da hem çalma hissini kötüleştirir hem de tuşenin ömrünü kısaltır.
Benim tecrübelerime göre, bakımsız bir tuşe, gitarın genel olarak ne kadar önemsendiğinin de bir işaretidir.
Akustik ve Elektronik İnceleme: Gitarın Kalbi Nasıl Atıyor?
Görsel kontrol bittikten sonra, sıra gitarın asıl varlık nedenine, yani sesine gelir. Unutmayın, bir gitarın görsel kusurları bazen affedilebilirken, sesindeki sorunlar kolay kolay giderilemez.
Benim için bir gitarı test etmek, adeta onunla şarkı söylemek gibi bir şeydir; her telin, her notanın nasıl yankılandığına dikkat ederim. Bir zamanlar çok güzel görünen, ancak sesinden hiç tat alamadığım bir gitarı sırf “fiyatı uygundu” diye almıştım ve bu benim için büyük bir ders oldu.
Akustik ve elektronik bileşenler, gitarın sesini ve genel performansını belirler.
1. Akort Burguları ve Köprü: İstikrarın ve Rezonansın Sırrı
Akort burguları, gitarın akortta kalmasını sağlayan mekanizmalardır ve ne kadar yumuşak, hassas çalıştıkları çok önemlidir. Burguları tek tek çevirerek boşluk olup olmadığını, sıkışıp sıkışmadıklarını kontrol edin.
Eğer burgular gevşekse veya sürekli akordu kaçırıyorsa, bu sizi çıldırtabilir! Köprü ise tellerin titreşimini gövdeye aktaran kritik bir parçadır. Özellikle akustik gitarlarda köprünün gövdeden ayrılma belirtileri olup olmadığına bakın.
Elektrik gitarlarda ise köprüdeki saddle’ların (telleri tutan küçük parçalar) sağlamlığı ve ayarlanabilirliği önemlidir. Bazen paslanmış ya da yamulmuş saddle’lar entonasyon sorunlarına yol açar.
İyi bir köprü ve stabil burgular, gitarınızın size uzun yıllar eşlik etmesini sağlar.
2. Manyetikler ve Elektronik Aksam: Elektrikli Bir Kalp Atışı
Elektrik gitarlarda manyetikler, gitarın sesini oluşturan temel elementlerdir ve enstrümanın karakterini belirlerler. Gitarı amfiye bağlayıp her manyetiği tek tek deneyin, ses düğmesini ve ton düğmelerini çevirin.
Potanslarda cızırtı var mı? Manyetikler arasında geçiş yaparken ses kesiliyor mu? Bunlar genellikle kolayca giderilebilecek sorunlar olsa da (mesela potların temizlenmesi gibi), bazen manyetiklerin kendisinde veya kablolamada daha ciddi sorunlar olabilir.
Amfide farklı gain seviyelerinde deneyerek manyetiklerin tepkisini anlamaya çalışın. Bir zamanlar aldığım bir gitarda manyetiklerden biri sürekli cızırtı yapıyordu, meğer kablolaması kötüymüş.
O anki hayal kırıklığımı unutamam. Bu yüzden detaylı bir elektronik test şart.
Piyasa Araştırması ve Değerleme: Fiyatı Hak Ediyor Mu?
İkinci el piyasası adeta bir orman gibidir; içinde hazineler de barındırır, tuzaklar da. Benim en çok önemsediğim konulardan biri de bir gitara ne kadar değer biçeceğimi bilmektir.
Bir gitarın fiyatını belirlerken sadece o anki heyecanınızla değil, mantığınızla da hareket etmelisiniz. İnternet üzerindeki satış siteleri, forumlar ve hatta yerel müzik dükkanları, size bir fikir verebilir.
Markanın, modelin, genel kondisyonun ve nadirliğin fiyata nasıl yansıdığını anlamak, akıllı bir alışverişin anahtarıdır.
1. Model ve Marka Değeri: İkinci El Piyasasında Konumu
Her markanın ve modelin ikinci el piyasasında farklı bir değeri vardır. Örneğin, Fender veya Gibson gibi köklü markaların gitarları, genellikle değerini daha iyi korur ve hatta zamanla değerlenebilir.
Ama daha az bilinen markalar veya giriş seviyesi modeller de, iyi durumda olduklarında harika fırsatlar sunabilir. İnternette hızlıca bir arama yaparak benzer modellerin ortalama ikinci el fiyatlarını öğrenin.
Eğer satıcı piyasa değerinin çok altında bir fiyat istiyorsa, bu bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Tersi de geçerli; eğer çok yüksekse, pazarlık payı arayın.
Gitarın hangi ülkede üretildiği de (örneğin Japon veya Meksika yapımı Fender’lar) fiyatı etkileyebilir.
2. Bölgesel Fiyat Trendleri: Şehrinizdeki Durum
Bazen bölgesel farklılıklar da fiyatları etkileyebilir. Büyük şehirlerde daha fazla seçenek ve rekabet varken, küçük şehirlerde daha nadir bulunan fırsatlar ortaya çıkabilir.
Yerel müzik mağazalarını ziyaret edin, ikinci el ilanlarına bakın. Belki de şehrinizdeki bir müzisyen, değerini bilmediği bir hazineyi satıyordur! Unutmayın, pazarlık her zaman masada olmalı; ben genellikle %10-15 gibi bir indirimle başlarım pazarlığa, tabii ki gitarın kondisyonuna göre.
Kriter | Yeni Gitar | İkinci El Gitar (İyi Durumda) | İkinci El Gitar (Kötü Durumda) |
---|---|---|---|
Fiyat | Yüksek | Ortalama / Makul | Çok Düşük (Masraf Gerektirebilir) |
Garanti | Var | Yok (Genellikle) | Yok |
Kozmetik Durum | Mükemmel | İyi / Hafif Kullanım İzleri | Geniş Çaplı Hasar |
Çalma Deneyimi | Kişiye Özel İlk Ayar | Oturtulmuş, Bazen Ayar Gerektirebilir | Ciddi Ayar / Tamir Gerektirebilir |
Risk Faktörü | Düşük | Orta (Kontrole Bağlı) | Yüksek |
Satıcıyla Diyalog: Güven İnşası ve Doğru Sorular
Bir ikinci el gitar alırken, satıcıyla kurduğunuz iletişim neredeyse gitarın kendisi kadar önemlidir. Benim tecrübelerime göre, iyi bir iletişim, size gitar hakkında bilmeniz gereken her şeyi ve hatta satıcının niyetini bile anlatabilir.
Bir keresinde, sürekli lafı geveleyen, sorularıma net cevap veremeyen bir satıcıdan gitar almaktan vazgeçmiştim, sonradan öğrendim ki gitarın gizli bir sorunu varmış.
Bu yüzden, cesur olun ve doğru soruları sormaktan çekinmeyin.
1. Gitarın Geçmişi ve Bakımı: Hikayesi Olan Bir Enstrüman
Gitarın geçmişini sormak, onun ne kadar iyi bakıldığını anlamanın en iyi yoludur. Satıcıdan gitarın ne zamandır kendisinde olduğunu, düzenli bakım yapılıp yapılmadığını (sap ayarı, tel değişimi, temizlik vb.), herhangi bir tamir görüp görmediğini öğrenin.
Eğer gitar bir müzisyen tarafından düzenli olarak kullanılmış ve bakılmışsa, bu iyi bir işarettir. Ayrıca, saklama koşulları da önemlidir; nemsiz, aşırı sıcak veya soğuk olmayan bir ortamda mı tutulmuş?
Bu soruların cevabı, gitarın mevcut durumunu ve gelecekteki potansiyel sorunlarını anlamanıza yardımcı olur.
2. Neden Satılıyor?: Samimi Cevapların Peşinde
Gitarın neden satıldığı sorusu, bazen size beklenmedik bilgiler verebilir. Kişisel bir sebep (yer değiştirme, başka bir gitara geçme, maddi ihtiyaç) genellikle masumdur.
Ancak “artık çalmıyorum” ya da “model yükseltiyorum” gibi cevapların ardında, gitarın gizli bir sorunu olma ihtimali de olabilir. Satıcının cevabına ve beden diline dikkat edin.
Eğer cevabı sizi tatmin etmiyorsa veya şüpheli geliyorsa, ek sorular sormaktan çekinmeyin. Unutmayın, şeffaflık, güvenli bir alışverişin temelidir.
Deneyim ve Duygusal Bağ: O Gitar Sizi Çağırıyor Mu?
Tüm teknik kontrolleri yapsanız bile, ikinci el bir gitarı gerçekten “benim” diyerek alıp almayacağınıza karar vermeniz gereken son aşama, onunla kurduğunuz duygusal bağdır.
Ben birçok gitar denedim, kimisi harika özelliklere sahipti ama “o hissi” vermiyordu. Ama bazı gitarlar, elinize aldığınız anda sanki yıllardır sizi bekliyormuş gibi hissettirir.
İşte bu, bir gitaristin enstrümanıyla kurduğu eşsiz bir bağdır ve çoğu zaman mantıksal açıklaması yoktur.
1. Deneme Süreci: Gitara Dokunmanın ve Onu Çalmanın Verdiği His
Gitara dokunmak, tellere vurmak, farklı akorlar ve sololar denemek… Bu, gitarın size nasıl hissettirdiğini anlamanın tek yoludur. Tellerin yüksekliği (action), sapın inceliği veya kalınlığı, gövdenin ağırlığı, hepsi kişisel tercihlerinize göre değişir.
Amfiye takılıyken farklı tonları deneyin, distortion açın, clean seslerde nasıl tınladığına bakın. Eğer amfiniz yoksa veya yanınızda getiremiyorsanız, satıcının bir amfisi olup olmadığını sorun.
Bir gitara sadece bakmakla yetinmeyin, onunla nefes alın, ses çıkarın. Bir gitarın rahatlığı, motivasyonunuzu ve öğrenme sürecinizi doğrudan etkiler. Eğer parmaklarınız kolayca basabiliyor, notalar temiz çıkıyorsa ve çalarken keyif alıyorsanız, doğru yolda olabilirsiniz.
2. İçgüdülerine Güvenmek: Bazen Kalbiniz Bilir
Sonuçta, en iyi gitar sizin için en iyi hissettiren gitardır. Bazen tüm kontrolleri yaparsınız, her şey yolundadır ama o “kıvılcım” yoktur. Bazen de küçük kusurları olan bir gitar, size nedense çok cazip gelir.
Bu tamamen kişisel bir durumdur. Ben ilk gitarımı alırken, aslında teknik olarak çok da mükemmel olmayan bir gitarı, sadece elime aldığımda bana verdiği o tarif edilemez hissiyat yüzünden seçtim.
Ve hiç pişman olmadım. Çünkü o gitarla kurduğum bağ, diğer tüm teknik detayların önüne geçti. İçgüdülerinize güvenin; eğer bir gitar size “gel beni çal” diyorsa, muhtemelen doğru enstrüman odur.
Olası Riskler ve Korunma Yolları: Akıllı Bir Avcı Olmak
İkinci el alışverişin doğasında bazı riskler vardır, özellikle de internet üzerinden yapılan işlemlerde. Dolandırıcılık vakaları ne yazık ki artıyor ve bu yüzden her zamankinden daha dikkatli olmalıyız.
Benim için güvenlik her şeyden önce gelir. Ne kadar cazip olursa olsun, şüpheli görünen bir işlemden daima uzak dururum.
1. Dolandırıcılık ve Sahte Ürünler: Tehlikeleri Tanımak
Sahte ürünler veya dolandırıcılar, ikinci el piyasasının en büyük kabuslarından biridir. Özellikle yüksek değerli markaların taklitleri oldukça yaygın.
Eğer bir teklif gerçek olamayacak kadar iyiyse, muhtemelen değildir. Satıcının profilini, geçmiş satışlarını kontrol edin. Mümkünse, gitarı elden teslim alın ve ödemeyi de gitarı kontrol ettikten sonra yapın.
Ön ödeme veya kapıda ödeme seçenekleri her zaman risk taşır. Eğer satıcı çok aceleci davranıyorsa, sürekli indirim teklif ediyorsa veya şeffaf olmaktan kaçınıyorsa, bunlar kırmızı bayrak işaretleridir.
Bir gitarı almadan önce, internetten o modelin orijinal fotoğraflarını inceleyerek detay farklarını bulmaya çalışın.
2. Garanti ve İade Koşulları: Sonrası İçin Güvence
İkinci el alışverişlerde genellikle garanti veya iade hakkı olmaz. Bu yüzden yukarıda bahsettiğim tüm kontrolleri eksiksiz yapmak çok önemlidir. Ancak bazı profesyonel ikinci el müzik mağazaları, belirli bir süre garanti veya iade imkanı sunabilir.
Eğer böyle bir yerden alıyorsanız, bu koşulları mutlaka yazılı olarak teyit edin. Bireysel satıcılardan alırken, olası sorunlara karşı hazırlıklı olun.
“Aldım bitti” mantığıyla hareket etmeyin, olası riskleri baştan kabul edin veya bu riskleri minimize edecek adımlar atın. Benim tecrübelerime göre, bu aşamada harcadığınız zaman ve gösterdiğiniz dikkat, ileride sizi çok daha büyük hayal kırıklıklarından korur.
Satın Alma Sonrası: Yeni Yol Arkadaşınıza Hoş Geldin
Tüm süreçleri başarıyla tamamlayıp hayalinizdeki ikinci el gitarı bulduysanız, tebrikler! Ancak işiniz burada bitmiyor. Yeni gitarınızın size en iyi şekilde hizmet etmesi ve uzun ömürlü olması için yapmanız gerekenler var.
Ben yeni bir gitar aldığımda, onu hemen çalmaya başlamak yerine, önce ona iyi bir bakım yaparak aramızdaki bağı güçlendiririm.
1. Bakım ve İlk Ayarlar: Uyum Sağlama Süreci
Yeni gitarınızı eve getirdiğinizde, ilk yapmanız gerekenlerden biri ona iyi bir genel bakım uygulamaktır. Eski telleri sökün, klavyeyi özel bir klavye yağı ile temizleyip nemlendirin.
Gövdeyi mikrofiber bir bezle silin. Ardından, yeni ve kaliteli teller takın. Tellere göre sap ayarı (truss rod) ve tel yüksekliği (action) ayarlarını kontrol edin, gerekirse yapın.
Gitarınızı bir profesyonel lutiyere (gitar tamircisi) götürmek, özellikle ilk ikinci el gitarınızsa, çok akıllıca bir hareket olabilir. Lutiyer, gözden kaçırdığınız veya fark etmediğiniz sorunları tespit edip profesyonelce giderebilir.
Bu ilk ayarlar, gitarın çalınabilirliğini ve ses kalitesini büyük ölçüde artırır.
2. Öğrenme Yolculuğu ve Keyif: Seslerle Yeni Bir Dünya
Artık yeni yol arkadaşınız hazır! Şimdi sıra onunla yeni hikayeler yaratmaya geldi. Öğrenmeye devam edin, yeni şarkılar çalın, kendi melodilerinizi keşfedin.
Gitar çalmak, sadece parmaklarınızı hareket ettirmek değil, aynı zamanda duygularınızı ifade etmektir. Yeni gitarınızla her pratik seansı, sizin için yeni bir keşif ve keyif kaynağı olsun.
Unutmayın, bir enstrümanla kurulan bağ, zamanla derinleşir ve her çaldığınız notayla daha da güçlenir. İkinci el olması, onun ruhuna yeni bir hikaye katmanız için harika bir fırsattır.
Keyfini çıkarın!
Yazıyı Bitirirken
İkinci el bir gitar almak, sadece bir enstrüman edinmekten öte, aynı zamanda geçmişi olan bir dost edinmek gibidir. Bu süreçte dikkatli olmak, doğru soruları sormak ve en önemlisi içgüdülerinize güvenmek, size pişman olmayacağınız bir deneyim sunacaktır. Umarım bu rehber, hayallerinizdeki o gitarı bulmanıza yardımcı olur ve müziğinizle yeni hikayeler yazmanız için ilham verir. Unutmayın, her gitarın kendine özgü bir sesi vardır ve o sesi keşfetmek sizin elinizde!
Faydalı Bilgiler
1. İkinci el bir gitar alırken yanınıza gitar çalan, tecrübeli bir arkadaşınızı almanız, gözden kaçırabileceğiniz detayları fark etmenizi sağlar.
2. Satıcıdan gitarın seri numarasını isteyerek internette araştırma yapın. Bu, gitarın modelini, üretim yılını ve orijinal özelliklerini doğrulamak için harika bir yoldur.
3. Gitarı denemek için kendi amfinizi veya kablonuzu yanınızda götürün; bu, olası sorunları kendi ekipmanınızla tespit etmenizi sağlar.
4. Pazarlık yapmaktan çekinmeyin. İkinci el piyasasında her zaman bir pazarlık payı vardır ve bu, sizin lehinize olabilir.
5. Alımdan sonra mutlaka profesyonel bir lutiyere götürerek gitarın genel bir kontrolünü ve ayarlarını yaptırın; bu, uzun vadede size büyük fayda sağlayacaktır.
Önemli Notlar
İkinci el gitar alımı, dikkatli görsel ve teknik inceleme gerektirir. Pazarı iyi araştırın, satıcıyla şeffaf iletişim kurun ve olası dolandırıcılıklara karşı uyanık olun. En önemlisi, gitarla kuracağınız duygusal bağı ve çalarken hissettiğiniz rahatlığı göz ardı etmeyin. Yeni yol arkadaşınızla uzun ve keyifli bir müzik yolculuğuna hazır olun.
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ) 📖
S: Güvenilir ikinci el bir gitarı nerede bulabilirim ve nelere dikkat etmeliyim?
C: Benim de ilk gitarımı bulurken yaşadığım o heyecanlı arayışta, çevrimiçi platformlar (Sahibinden.com, Letgo gibi yerel siteler) ve küçük, gözden kaçmış müzik dükkanları adeta birer hazine sandığıydı.
Ama her parlayan taş elmas değil, biliyorsunuz. Online’da satıcının geçmiş yorumlarına bakmak, ürün fotoğraflarını detaylıca incelemek şart. Benim tavsiyem, eğer imkanınız varsa, ürünü elden görüp denemek için buluşun; hatta bir uzmana ya da güvendiğiniz bir gitarist arkadaşınıza gösterin.
Ben ilk gitarımı alırken küçük bir dükkanda satıcısıyla uzun uzun sohbet etmiştim, o samimiyet bile bana güven vermişti.
S: İkinci el gitar alırken dolandırılmamak için veya kötü bir sürprizle karşılaşmamak için hangi kritik detayları kontrol etmeliyim?
C: İşte en kritik nokta burası, çünkü kimse hevesle beklediği enstrümanda hayal kırıklığı yaşamak istemez. İlk olarak gitarın sapına bakın; yamukluk, eğrilik var mı?
Perdelerin (fretler) durumu, aşınma var mı, bastığınızda cızırtı yapıyor mu diye kontrol edin. Köprünün (bridge) doğru oturduğundan ve tellerinin çok yüksek ya da çok alçak olmadığından emin olun.
Burguları tek tek çevirip akort tutuyor mu diye deneyin. Elektronik bir gitar alıyorsanız, jack girişini, potansiyometreleri ve manyetikleri mutlaka bir amfiye bağlayıp test edin, cızırtı ya da kesilme var mı bakın.
Benim başıma geldi, aceleyle aldığım bir gitarda sonradan manyetiklerden biri bozuk çıktı, o anki heyecanla hiç fark etmemiştim. Pazarlık yaparken de her zaman nakit alışverişi tercih edin ve tanımadığınız kişiye kapora ya da tüm ücreti IBAN üzerinden hemen göndermeyin, yüz yüze alışveriş en güvenlisi!
S: “Ruhu olan” bir enstrüman bulduğumu nasıl anlarım ve bu hissi veren gitarı seçerken nelere odaklanmalıyım?
C: “Ruhu olan” bir gitar bulmak, benim için biraz da aşk gibi; ilk eline aldığında hissettiğin o tını, parmaklarının klavyede adeta dans etmesi ve çıkardığı sesin seni içine çekmesiyle başlıyor.
Teknik detaylar elbette önemli: Tel yüksekliği (action), entonasyon gibi şeyler çalınabilirliği doğrudan etkiler. Ama bu hissi yakalamak için sadece teknik değil, aynı zamanda gitarın tınısının senin kulağına nasıl geldiğine, sustain’ine, baslarının ve tizlerinin dengesine odaklanmalısın.
Belki de yıllarca çalınmış olmasının getirdiği bir eskitme, o ahşabın oturmuşluğu, hafifçe çizilmiş ama hikaye anlatan yüzeyi… Benim için bir gitarın ruhu, elime aldığımda sanki bana özel yapılmış gibi hissettirmesi, beni çalmaya teşvik etmesi ve her notada içimde bir şeyleri harekete geçirmesiyle oluşuyor.
Acele etme, o doğru enstrümanı bulduğunda zaten hissedeceksin, inan bana.
📚 Referanslar
Wikipedia Encyclopedia
구글 검색 결과
구글 검색 결과
구글 검색 결과
구글 검색 결과
구글 검색 결과